20 Eylül 2019
İzciliğe Giriş

İzci Andı Ve Türesi Nedir?
İzci Andı
İzci Türesi
İzciliğin Kısa Tarihi
Türkiye’de İzcilik Tarihi

İZCİ ANDI VE TÜRESİ NEDİR?

İzci Andı ve türesi, izci olarak yaptıklarımızın ruhudur. Bunlar bir izci ailesi olarak inandığımız değerleri ifade ederler.

NE ZAMAN AND İÇECEĞİM?

Adaylık dönemini tamamladığında ünitendeki diğer izcilerin önünde izci andı içmeniz istenecektir. Buna “And İçme Töreni” adı verilir. İzci üniforması giyen herkesin sizin yaptığınızın aynısını bir zamanlar yaptığını unutmayın.

NİYE AND İÇİYORUM?

İzci andı, izciliğe bağlılığınızı gösterir ve izci olma anınızı belirler.

İzci and ve türesinin özü, bu değerleri günlük hayatımızda da her an uygulamaya çalışmamızda yatar. Önceleri hatırlamaya çalışacağımız bu değerler sistemi, zamanı gelince göreceğiz ki hayat tarzımız haline gelmiş. İzciliğin kurucusu Baden Powell’ın dediği gibi “Bu dünyayı bulduğunuzdan biraz daha iyi bırakmayı deneyin.”.

İzci andına satır satır bakalım ve ne anlama geldiğini düşünelim:

İZCİ ANDI

Tanrıya ve vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime, izcilik türesine uyacağıma, başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma, kendimi bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlâkça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine and içerim.

“TANRIYA OLAN VAZİFE” nedir? Hiç yaratıcımızın sizden ne beklediğini düşündünüz mü? Tanrı sizin büyümenizi ve öğrenmenizi ve aktif olmanızı ister. İzcilikte birlikte oynadığımız oyunlar ve yaptığımız faaliyetlerle bunları öğrenerek büyürsünüz.

“VATANA KARŞI VAZİFE” nedir? Vatanımızın sonsuza kadar ayakta durabilmesi için bizim çalışmamız gereklidir. Unutulmamalıdır ki bizden önce gelenler bu uğurda canlarını bile seve seve vermişlerdi.

“İZCİ TÜRESİNE UYMAK” nedir? Evet, aslında 10 maddelik türemizi teker teker sıralasak andımız çok uzun olur öyle değil mi? İzci andında “türe” diyerek aşağıda ele alacağımız türenin tamamına uymaya da yemin etmiş oluyorsunuz.

“BAŞKALARINA HER ZAMAN YARDIMDA BULUNMAK” nedir? Aslında insan ile hayvanı birbirinden ayıran en önemli özelliklerden biridir. İnsanlar birbirilerine yardımcı olabilirler. İşte biz izciler insan olmanın gereği bu kuralı hiç unutmaz ve sürekli olarak uygularız.

“BEDENCE SAĞLAM”  Tanrının bize vermiş olduğu vücudumuzu olabildiğince geliştirmek ve korumak zorundayız. Bedence sağlam olmak ile engelli olmayı birbirine karıştırmamamız gerekir. Önemli olan verileni koruyabilmek ve geliştirebilmektir. Bu yüzden neredeyse tüm sporlar izciliğin içinde birer uzmanlık olarak görülür.

“FİKİRCE UYANIK” olmak, kapasitesini tam manasıyla bilemediğimiz beynimizi gereği gibi kullanabilmektir. Sürekli uygulama ve eğitimler yaparak zihnimizi geliştirebiliriz. Hem yeni fikirler üreterek toplumun gelişmesine katkıda bulunuruz hem de kötü fikirlere karşı hazırlıklı oluruz.

Biz kendimizi “AHLÂKÇA DÜRÜST TUTTUĞUMUZ” yani güzel ahlâklı hale getirdiğimiz zaman, yanımızda olmaktan zevk duyan insanlar görmeye başlarız. Ahlâk bulaşıcıdır. İyi ya da kötü ahlâklı kimselerin yanında bulunmak kişiyi yakınında bulunduğu arkadaşına benzetir.  Bizim güzel ahlâklı olmamız sayesinde yakın çevremizden başlamak üzere bütün insanların ahlâkının düzelmeye başladığını görürüz.

Herkes “ELİNDEN GELENİN EN İYİSİNİ” yapmaya çalışır. Okulda, oyun oynarken ve izcilikte yapabildiğimizin en iyisini yapmaya olan azmimizi göstermek için biz izciler böyle söylüyoruz. Unutmayalım ki vatanını en çok seven, vazifelerini en iyi yapandır.

“ŞEREFİM ÜZERİNE” ifadesi, bu andın sizin gerçekten tutmak istediğiniz bir söz olduğunu gösterir. Bu yüzden and içmeden önce bir adaylık süresi geçiriyorsunuz ki ne için söz verdiğinizi iyi öğrenesiniz.

“AND İÇMEK”, yemin etmek, söz vermek çok önemli ve ciddi bir olgudur. İnsanın değeri verdiği sözü yerine getirme oranı ile ölçülebilir. Bu yüzden insanlar sözlerini, yeminlerini, andlarını ne pahasına olursa olsun yerine getirmeye uğraşırlar.

İZCİ TÜRESİ

  1. İzci, sözünün eridir. Şeref ve haysiyetini her şeyin üstünde tutar.
  2. İzci, yurduna, milletine, ailesine ve izci liderlerine sadıktır.
  3. İzci, başkalarına yardımcı ve yararlı olur.
  4. İzci, herkesin arkadaşı ve bütün izcilerin kardeşidir.
  5. İzci, herkese karşı naziktir.
  6. İzci, bitki ve hayvanları sever ve korur.
  7. İzci, büyüklerinin sözünü dinler, küçüklerini sever ve korur.
  8. İzci, cesurdur, her türlü şartlar altında neşeli ve güler yüzlüdür.
  9. İzci, tutumludur.
  10.  İzci, fikir, söz ve hareketlerinde açık ve dürüsttür.

1. İzci, sözünün eridir. Şeref ve haysiyetini her şeyin üstünde tutar.

İzci güvenilirdir. İzciler söz verdikleri şeyleri mutlaka yaparlar. İnsanlar size güvenilebileceğini bildiklerinde, daha önemli ve üst seviyede işler yapmanızı istemeye başlarlar. Tüm dünya, sözüne güveneceği insanları arar.

2. İzci, yurduna, milletine, ailesine ve izci liderlerine sadıktır.

Sadakat bağlılıktır ve fedakârlık gerektirir. İzciler de yurduna, milletine, ailesine, izci liderlerine, mensup oldukları izcilik teşkilatına ve arkadaşlarına sadıktır.

3. İzci, başkalarına yardımcı ve yararlı olur.

İzci yardımsever ve düşüncelidir. Paylaşarak ve başkalarına yardımcı olarak iyi insan olma yolunda adım adım ilerleriz.

4. İzci, herkesin arkadaşı ve bütün izcilerin kardeşidir.

İzci, and ve türeye uygun hareket ettiği takdirde herkesin arkadaş olmaya can attığı bir insan haline gelir. Her izci dünya izci ailesinin bir parçasıdır. Dünyada nereye giderseniz gidin sizinle ortak şeyler paylaşan başka izciler bulursunuz. Onlar da “izci andı” içmişlerdir.

5. İzci, herkese karşı naziktir.

Nezaket, her insanın sahip olması gereken bir erdemdir. İzciler hiçbir ayrım gözetmeksizin herkese karşı nazik olmalıdır. Teşekkür ve rica, nezaket ve kibarlık izcilerin sadece dilinde değil aynı zamanda gönlündedir.

6. İzci, bitki ve hayvanları sever ve korur.

Bu, insanlığın gereğidir. İnsanı seviyorum diyecek insanların önce bitki ve hayvanları, tabiatı sevmeleri gerekir. İzci için tabiat çok önemlidir. Çünkü tabiat izcinin uygulama alanıdır. Bu türe maddesi ile izcilik en eski çevre koruma örgütüdür.

7. İzci, büyüklerinin sözünü dinler, küçüklerini sever ve korur.

Bizler büyüklerimizi dinler ve onların tecrübelerine kulak veririz. Aynı hataları yapmaz ve sürekli ilerleriz. Yaşadığımız tecrübelerden de küçüklerimizin yararlanabilmesi için bunları onlara aktarır, onların zarar görmemesi için gerekli tüm tedbirleri alırız.

8. İzci, cesurdur, her türlü şartlar altında neşeli ve güler yüzlüdür.

İzci her türlü zorluğa cesaretle karşılık verir. Cesaret, birçok problemin çözüm kaynağıdır. Beklenmeyen durumlarda cesur olmak, gerekli zamanı ve soğukkanlılığı sağlar. Biz izciler beklenmeyen durumlarla karşılaştığımızda güler yüzümüzü kaybetmez ve son derece soğukkanlı oluruz.

9. İzci, tutumludur.

İzci, zamanını, malzemesini, parasını, eline geçen fırsatları iyi kullanır. Böyle davranırsak, bize öğrenmek, tecrübe etmek, eğlenmek, insanlara yararlı olabilmek için umduğumuzdan fazla zaman kalır. İzciler cimri değillerdir, cömerttirler. Onlar paralarını gereksiz yere harcamaz, cimrilik ile cömertlik arasındaki sınırı bilirler.

10. İzci, fikir, söz ve hareketlerinde açık ve dürüsttür.

İzci kendine ve başkalarına saygılıdır. Başkalarının özelliklerine ve aynı görüşte olmasak da başka bir fikre sahip olmalarına saygı duyarız. Saygı birbirimizle anlaşmamız ve birlikte çalışmamız açısından önemlidir.

İZCİNİN PAROLASI:  “İzci Daima Hazırdır.”

 İZCİLİĞİN KISA TARİHİ

BADEN  POWELL (1857 – 1941)

İzcilik, Robert Baden Powell (B.P.) tarafından başlatılmıştır. B.P. gençliğinde de açık havada olmayı severdi. Arazide bir avcı ya da gözcü gibi davranarak saatler geçirirdi. Kardeşleriyle sahilleri keşif için tekneyle geziye çıkarlar, sırt çantalarına malzemelerini koyarak arazide yürüyüşler yaparlardı.

B.P. okulu bitirdikten sonra İngiliz ordusuna katıldı. Hindistan’da ve Güney Afrika’da görev yaptı. Güney Afrika’dayken B.P. Boerlere karşı Mafeking isimli küçük bir kasabanın savunmasını komuta etti.

Yedi ay süren kuşatma boyunca, çok az askeri olan B.P. yerli gençleri haberci olarak kullandı. Yardım gelmesiyle B.P. kuşatmadan kurtuldu.

Belirli seviyeye ulaşmış liderlerin boynuna taktığı tahta fikri, Şef Dinizulu’ya ait dizili tahtalardan oluşan bir kolyeden türemiştir. B.P., eğitimini tamamlamış ilk liderlere bu kolyenin tahtalarından vermiştir.

İngiltere’ye döndüğünde gençlerin spordan başka vakit geçirecek fazla bir şeylerinin olmadığını gördü. Güney Afrika’da öğrendiklerini hatırladı ve bu becerileri gençlere öğretmeye karar verdi.

BROWNSEA ADASI

B.P. Brownsea Adası’nda, 1907 yazında yeni yöntemlerini denemek için 20 gence ilk kampını düzenledi. Bir haftalık kampta gençlere gezmeyi, kamp yapmayı, tekne kullanmayı, hayat kurtarmayı ve izcilerin günümüzde hâlâ yaptığı daha birçok etkinliği öğretti.

ERKEK ÇOCUKLAR İÇİN İZCİLİK

Kamptan sonra B.P. ordudaki ve Brownsea Adası’ndaki deneyimlerine dayanarak “Erkek Çocuklar İçin İzcilik (Scouting for Boys)”  isimli kitabını yazdı.

Ülkedeki binlerce genç kitabı satın aldı ve obalar kurup okudukları faaliyetleri uygulamaya başladı.

Obalar yetişkinlerden liderleri olmalarını istedi ve böylece üniteler şekillendirildi.

Kızlar da izciliğe katılmak istedi. Kız izci teşkilatı, 1910 yılında B.P.’nin eşi Ola ve Baden Powell tarafından kuruldu ve yönetildi.

İLK DÜNYA İZCİ KAMPI (JAMBOREE)

Birinci Dünya İzci Kampı 1920’de Londra’da yapıldı. Sekiz gecelik tüm dünya izcilerinin katıldığı kampta B.P., Dünya İzci Şefi olarak ilan edildi.

GILWELL PARK

1919’da İzci Teşkilatına Gilwell Park isimli büyük bir arazi verildi. Bu park o zamandan beri gençler için kamp alanı ve liderler için eğitim merkezi olarak kullanılmaktadır. B.P. 1929’da baron olduğu zaman Gilwell Lordu Baden Powell olarak anılmayı tercih etti.

DÜNYA İZCİLİĞİ

İzcilik hızla yayıldı. Şu anda dünyada 200’den fazla ülkede 28 milyonun üzerinde izci bulunmaktadır.

TÜRKİYE’DE İZCİLİK TARİHİ

Yurdumuzda izcilik ile ilgili ilk haberler 1908 yıllından itibaren duyulmaya başlamıştır. 1910 yılında  SAY ve TETEBBU adlı dergide Ragıp Nurettin EGE, izcilikle ilgili yazılar yayınlanmıştır.

Yurdumuzda izciliğin ilk uygulayıcıları  Galatasaray Lisesi beden eğitimi öğretmenleri Ahmet ve Abdurrahman  ROBENSON kardeşler, Manastır Öğretmen Okulu Müdürü Ethem Nejat Bey ve İttihat Mektebi Müdürü Nafi Atıf KANSU’dur.

İzciliğin ilk gelişi ile teşkilatlanması arasında geçen süre dikkate alındığında ilk çalışmaların Edirne’de askere hazırlık amacı ile başlatıldığını, İstanbul Galatasaray Lisesinde ise Ahmet ve Abdurrahman ROBENSON kardeşlerin keşşaflık eğitimine ağırlık vermişlerdir. Daha sonra İstanbul Erkek ve Darüşşafaka Liselerinde sistemli izcilik çalışmalarının yapıldığı görülmektedir.

İzciliğin duraksadığı Balkan Savaşı sonrasında Belçikalı uzman Harold PARFITT 1912 yılında izcilik teşkilatlanmasını sağlamak üzere ülkemize davet edilir. İlk kurulan “Keşşaflık Cemiyeti İzci Ocağı” Harbiye Nezaretine yani şimdiki adı ile Milli Savunma Bakanlığına bağlanır.

Birinci Dünya Savaşı ve Çanakkale Savaşında izcilerin de cepheye gönderilmesiyle izcilik çalışmaları duraksar. Bu örneklerden biri şöyledir: Babaları Balkan Savaşına katılıp şehit olan Edirne Lisesi izcileri Balıkesir’e nakledilir. Balıkesir’de öğrenim görüp izcilik çalışmaları yaparken Çanakkale Savaşı’na ocak olarak katılırlar ve şehit oğlu şehit olurlar.

1915–1916 yıllarında Osmanlı Genç Dernekleri Umum Müfettişi olan Mustafa Kemal verdiği raporda “Yurt savunması bakımından fevkalade önemli olan izcilik faaliyeti, ferdi ve milli eğitim bakımlarından da o nispette önemlidir.” diyerek izcilik çalışmalarına önem verilmesi gerektiğini vurgular. Savaş nedeniyle izcilik çalışmaları yeniden duraksar.

Osmanlı döneminde izcileri en son, izci alayı olarak katıldıkları Kurtuluş Savaşı Sakarya Meydan Muharebesi’nde görüyoruz.

Cumhuriyetle birlikte izcilik çalışmaları Milli Eğitim Bakanlığına, 1969 yılı itibariyle Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlandı.

9 Kasım 1942 yılında ilk resmi talimat yayınlandı.

1 Aralık 1950 tarihinde Dünya İzcilik Teşkilatına üyeliğimiz kabul edildi.

Türkiye İzciler Birliği 5 Eylül 1955 tarihinde kuruldu ve 1980 yılına kadar etkin çalışmalarda bulundu.

1987 yılında Türk kız izcileri Dünya Kız İzci Teşkilatına üye oldu.

1983 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlıklarının birleştirilmesi ile kurulan “Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı” döneminde de izcilik çalışmaları farklı bir boyut kazandı.

1989 yılında her iki bakanlığın ayrılması ile izcilik  ‘Milli Eğitim’ ve ‘Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ teşkilatlarında ayrı ayrı yürütülmeye başladı. MEB okul içindeki çalışmalarını yaparken Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde 1991 yılında Türkiye İzcilik Federasyonu kuruldu. Dünya İzcilik Teşkilatları bu gelişmeler üzerine Türkiye’de izcilik yapan tek teşkilat olarak Türkiye İzcilik Federasyonunu tanıdı.

2005 yılından itibaren Türkiye İzcilik Federasyonu çok hızlı bir gelişme gösterdi.

Türkiye İzcilik Federasyonu 2006 yılında özerk bir teşkilat haline geldi.

 

Kaynak:TİF

Bu İçeriğe Henüz Yorum Yazılmadı..

Yorum Yaz

E mail adresiniz gizli tutulacak olup, yorumunuzu yazabilirsiniz.*